Azospermi ejekulat içerisinde hiç spermin olmadığı durumlara verilen isimdir ve erkek infertilitesinde yaklaşık %10-15 sıklıkla görülür. Azosperminin genel olarak iki ana tipi vardır. Bunlardan bir tanesi testis içerisinde sperm yapımın olduğu ancak bunların dışarıya atılamadığı tıkanıklığa bağlı azospermi diğeri ise tıkanıklığın olmadığı azospermi durumudur.
Tıkanıklık olmayan gruba nonobstrüktif azospermi de denilir. Tıkanıklığın olmadığı azospermi durumlarında testis içerisinde bazı bölgelerde sperm yapımı devam ediyor olabilir. Böyle bir durum varsa cerrahi olarak bu spermlerin alınıp mikroenjeksiyon yöntemi ile kişinin çocuk sahibi olması sağlanabilir. Tıkanıklık olmayan azospermi durumlarında mikrotese işlemi ile sperm bulunma şansı, testisteki patolojinin durumuna göre %20 ile %60 arasında değişir.
Yapılacak mikrotese işlemlerinde sperm elde etme oranlarını arttırmak için uygulanabilecek tedavilerden bir tanesi de işlem öncesinde sperm yapımının hormonal tedavi ile beraber arttırılıp arttırılamayacağı düşüncesi, birçok çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmaların sonuçları tedavilerin etkilerini kesin olarak kanıtlayamamıştır. Bugün için erkek infertilitesinde hormonal tedavinin kullanım alanları sınırlıdır ve etkinliğinin en yüksek olduğu alan, hipogonadotropik hipogonadizm denilen tüm hormonların ileri derecede düşük olduğu azospermi grubudur. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi grubunda bugün için en etkin tedavi mikrotese işlemidir.
Önemli Başlıklar
Sperm Yapımının Hormonal Kontrolü
İnsanlarda sperm yapımında kontrol edici hormon folikül stimüle eden hormon (FSH)dur. Beyindeki bir bezden salgılanan bu hormon sperm yapımını uyarır ve kontrol eder. Erkeklerde sperm yapımında önemli bir olgu da testosteron hormonudur. Bu hormonun kontrol edilmesi ise lüteinizan hormon (LH) tarafından sağlanır.
Sağlıklı bir sperm yapımı hormonlar arasındaki dengenin normal olmasını gerektirir. Biraz önce bahsettiğimiz hipo-hipo nedeni ile azospermi bulunan hastalarda genellikle bu iki hormonda ileri derecede düşüktür. Sadece bu iki hormonun normal olması sperm yapımının normal olduğunu göstermez. Bunlar sadece sperm yapımını kontrol eden ana hormonlardır. Ancak karmaşık bir hormonal denge içerisinde birçok mekanizma sperm yapımı üzerinde etkilidir.
Bazı durumlarda kişide azospermi bulunmasına rağmen bu hormonların kanda ölçülen düzeyleri tamamen normal olarak seyredebilir. Bu hormonların dışarıdan rastgele verilmesi sperm yapımı üzerinde faydadan ziyade zararlı durumlar yaratabilir. Örneğin testosteron hormonu belirli bir dozda uzun süre kullanılması sağlıklı bir sperm yapımını bile bozmaya yeterli olabilir. Bu nedenle sperm yapımındaki en önemli hormonal mekanizma hormonlar arasındaki dengenin sağlıklı bir şekilde devam etmesidir.
Mikrotese Öncesi Hormonal Tedavi
Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında hormonal tedavinin etkisi tartışmalıdır. Hipo-hipo hastalar bu tedavinin başarısının en yüksek olduğu gruptur. Dışarıdan uygulanan hormonların bilinçsiz ve rastgele kullanımı sperm yapımı üzerinde faydalı etkiler yerine zararlı sonuçlar da doğurabilir. Dışardan hormon uygulanımının doğru dozda ve sürede yapıldığı takdirde Hipogonadotropik hipogonalizm’li hastalarda sperm yapımını düzenlediği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak bu grubunun dışındaki erkeklerde hormonal tedavilerin yeri ve etkileri hala tartışmalıdır.
Tıkanıklığa bağlı azospermi durumlarında ise zaten hormonal tedavilerin rutin bir kullanımı genellikle yoktur. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi gruplarında, HCG, HMG, FSH, klomifen sitrat, tamoksifen gibi hormonal ilaçların kullanımı üzerine yapılan çalışmalar mevcuttur. Sperm yapımından sorumlu olan hormonlar insan vücudunda sürekli değişen oranlarda salgılanma hızına sahiptir. Yani bu hormonlar yılın belli dönemlerinde, günün değişik saatlerinde ölçüldüğünde farklı sonuçlar bulunabilir. Bu nedenle bu konuda uygulanacak ilaç tedavilerinin dozlarının ayarlanması da bu konuda çalışma yapmakta oldukça güçtür.
Hormonal Tedavinin Zararları Olur mu?
Bahsedilen ilaçların uzun süre yüksek dozda kullanılması vücuttaki genel hormonal denge üzerine olumsuz etkiler yaratabilir. Bu hormonların uzun süre yüksek dozda kullanılması vücutta başka hormonal problemlere yol açabileceği gibi zamanla testislerde de küçülme ile sonuçlanabilir.
Azospermi tanısı konulan erkeklerde genetik inceleme ile beraber hormonal incelemenin de başlangıçta yapılması önemlidir. Mikrotese işlemi öncesi uygulanabilecek tedaviler açısından kişiye fayda ve zarar ihtimalleri mutlaka üroloji doktoru tarafından değerlendirilip hastaya anlatılmalıdır. Çünkü kullanılacak ilaçların kullanım dozlarını ve sürelerini etkileyen çok sayıda faktör vardır.
Bu tedaviler herkeste kullanılamayacağı gibi kullanılabilecek grupta da tedavi dozlarına ve sürelerine karar verirken kişinin diğer organ fonksiyonları da mutlaka gözden geçirilmelidir. Yapılan çalışmalar kişilerin hormon seviyelerine göre planlanan hormonal tedavilerin yapılacak mikrotese işlemlerinin başarılarını arttırabileceğini göstermekle beraber bu tedavilerin olumlu bir etkisinin olmadığını gösteren çalışmalarda mevcuttur.
Özellikle hastaların FSH ve testosteron seviyeleri bu tedavilerin planlanmasında kritik değerler olarak alınmıştır. Mikrotese ameliyatı öncesinde hastaların sağlıklı bir hormonal yapıların olması önemliyken uygulanacak tedavilerle beraber mikrotese sonuçlarının ne kadar değiştiği ise tartışmalıdır. Son zamanlarda uzun süre yüksek dozda kullanılan hormonal tedavilerle beraber tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi grubunda ejekülatta sperm elde edilme beklentileri hastalar arasında artmıştır. Ancak bu grupta ilaç kullanımı ile beraber ejekülatta sperm çıkma ihtimali yüksek değildir. Bu nedenle uzun süre bu amaç için yüksek dozda ilaç kullanımı kişinin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
MikroTESE başarısı ve Testosteron
Mikrotese işlemi öncesinde hormonal tedavi özellikle testosteron düşüklüğü olan erkeklerde bazı çalışmalarda önerilebilir ancak daha önce söylediğimiz gibi erkek infertilitesinde testosteron seviyelerini yükseltmek için direkt olarak testosteron kullanımı rutin ve önerilen bir tedavi protokolü değildir. Ancak uygulanacak hormonal tedavi protokolleri ile beraber mikro tese işlemi öncesinde testosteron seviyesinin normal sınırlara getirilmesi ve bir süre böyle devam etmesinin yapılacak mikrotese işleminin başarısını arttırdığına dair çalışmalar mevcuttur.
Sperm yapımının 70 ila 90 gün arasında süren bir süreç olduğunu düşündüğümüzde istenilen hormonal dengeye gelindikten sonra bunun belli bir süre devam etmesi sperm yapımı üzerinde beklenilen olumlu etkilerin ortaya çıkması için gereklidir. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında hormonal tedaviden fayda görüp görmeyeceğini belirleyebilecek tahliller elimizde yoktur. Ancak her hastanın aynı sonuçları elde edemeyeceği açıktır, bu nedenle belirlenmiş rutin bir tedaviyi herkeste aynı şekilde kullanmak doğru olmayabilir.
Mikro TESE’de sperm çıkacağını ne belirler?
Bugün için biliyoruz ki tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi durumlarında altın standart olan mikrotese işleminde sperm bulunup bulunamayacağını belirleyen en önemli faktör testisin içerisindeki dokuların Histopatolojik durumudur. Bu şu anlama gelir, tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi durumunda eğer testis içerisinde sperm üretebilecek dokular yoksa uzun süre dışarıdan uygulanacak hormonal tedavilerin kişide bırakın dışarıya sperm çıkışını sağlamak yapılacak mikrotese işleminde bile içeriden sperm elde edilmesi çok mümkün olmayabilir.
Bugün için hormonal tedavinin mikrotese öncesinde ve sonrasında hastalarda faydalı olduğunu gösteren çalışmalar olduğu gibi hiçbir faydasının olmadığını da gösteren çalışmalar da mevcuttur. Bu nedenle yapılması gereken azospermi tanısı konulan erkeklerde öncelikle gerekli incelemelerin ve üroloji muayenesinin yapıldıktan sonra bir tedavi yolu izlenmesidir.
Azospermik erkeklerde sperm elde etmenin en etkin yönteminin mikrotese işlemi olduğu unutulmamalı ancak mikrotese işlemi için doğru zamanın kararlaştırılması biraz önce bahsettiğimiz tetkik ve muayene yöntemlerine göre belirlenmelidir.
Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında yapılan mikrotese işlemlerinde sperm bulunamadığı takdirde izlenebilecek bilimsel yollar bellidir. Yoğun ve uzun hormonal tedavilerle beraber dışarıya sperm çıkışı çok yüksek oranlarda gördüğümüz sonuçlar değildir. Bu nedenle infertilite tedavisi planlanırken kişinin diğer vücut fonksiyonlarına zarar vermemek ve gereksiz tedavileri uzun süre uygulamamak konusunda doktor önerilerine uyulmalıdır.
Azospermi ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Azospermi hormonal tedavi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.
1 Yorum. Yeni Yorum
Merhaba hocam bende DNA hasarı %27 ve başka test sonuçlarında sormak istiyorum erken apoptotik sperm yüzdesi %6 geç apoptotik sperm yüzdesi %8.3 nekrototik sperm yüzdesi %2 bunlar nedemek