Mesane tümörü idrar kesesinin içerisinde tümöral oluşumların bulunması durumuna verdiğimiz isimdir. Her ne kadar toplumda böyle olduğu düşünülmese de oldukça sık görülür. Amerika’da yapılan çalışmalar erkeklerde en sık görülen dördüncü, kadınlarda ise sekizinci tümöral hastalık olduğunu göstermekte ise de bizim ülkemizde yapılan çalışmalar erkeklerde en sık görülen ürolojik tümör olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Mesane tümörü tüm dünyada en sık görülen kanser türlerinden biridir. Tüm kanserlerin yaklaşık %10’unu oluşturan mesane tümörü en sık 60 yaş üzerinde görülmekle beraber her yaşta karşımıza çıkabilmektedir. Mesane tümörleri her yaşta görülebilmekle beraber yaş arttıkça görülme sıklığı artmaktadır. Görülme oranları her geçen yıl daha da artan mesane tümörleri çevresel faktörler, beslenme ve sanayileşme ile yakından ilişkili olduğu bilinmektedir.
Önemli Başlıklar
Mesane Tümörü Nedir?
Mesane, idrar kesesine verilen isimdir. İdrar kesesi içerisinde görülen tümöral oluşumlara verilen isimdir. Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de mesane kanseri görülme oranları yıllar içerisinde artış göstermektedir. Ülkemizde mesane uru sıklık olarak akciğer, meme, mide ve deri kanserlerinden sonra beşinci sıklıkla görüldüğü tahmin edilmektedir. Ülkemizde yapılan bazı incelemeler ve araştırmalar erkeklerde mesane kanserinin prostat kanserinden daha fazla görüldüğünü göstermektedir.
Mesane kanseri erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık üç kat daha fazla görülür. Dünya üzerinde coğrafi olarak incelendiğinde görülme oranı ülkelere göre farklılık göstermektedir. Mesane uru, mesane kanseri ve mesane tümörü aynı anlama gelmektedir. Bu hastalık 40 yaş altında nadir görülmekle beraber hemen her yaşta karşımıza çıkabilmektedir. Ülkelere göre görülme oranı değişmekle beraber ülkeler içerisinde bölgelere göre de farklı oranlarda görülebilmektedir. Bölgeler arasındaki değişimin önemli nedenlerinden birisi çevresel faktörlerdir. Mesane tümörü erken tanı konulduğunda daha basit ve kısa tedavi yöntemleri ile beraber yüksek başarı oranlarıyla tedavi edilebilmektedir.
Mesane Tümörü Risk Faktörleri
Mesane kanserlerinde genetik yatkınlık, sigara, mesleki maruziyetler, mesane taşı, kronik enfeksiyon, radyasyon, ağrı kesiciler, yabancı cisimler gibi risk faktörleri sayılabilir.
Sigara mesane tümörü konusunda bilinen en önemli nedendir. Sigara ile mesane tümörü arasındaki yakın ilişki hem yapılan çalışmalarda gösterilmiş hem de günlük pratikte sık sık karşımıza çıkmıştır. Mesane tümörü tanısı konulan hastaların önemli bir kısmı sigara kullanmaktadır. Sigara ve tütünün mesane uru oluşturma konusundaki riski uzun yıllardır bilinmektedir. Mesane kanseri tanısı konulduktan sonra sigara kullanımına devam edilmesinin, hastalığın nüksü konusunda da önemli bir risk faktörü olduğu bilinmektedir.
Kişilerin mesleklerine bağlı mesane tümörü olma ihtimalleri özellikle kimyasal maddeler ile çalışan petrol, plastik, kâğıt, boya, deri gibi sektörlerde gösterilmiştir. Ne kadar süre bu maddelere maruz kalındığında mesane kanseri ile karşılaşılacağı kesin söylenememekle beraber maruz kalma yoğunluğunun bunu etkilediği açıktır. Bu kansere eğilim yaratan kimyasallarla kırk yıl üzerindeki maruziyetlerin riski arttırdığı gösterilmiştir.
Bazı kanser türlerinde idrar kesesinin olduğu bölgeye uygulanan ışın tedavilerinin mesane uru ihtimalini arttırdığını biliyoruz. Işın tedavisinin kemoterapi ile beraber verilmesi bu ihtimali biraz daha arttırmaktadır. Bu nedenle bu bölgeye radyoterapi uygulanan hastalarda takip önemlidir.
Mesane ve çevresinin kronik enfeksiyonlarının mesane tümörü oluşma ihtimalini arttırdığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu konuda en çok suçlanan enfeksiyon şiştozoma denilen bir enfeksiyon olup daha çok Mısır ve çevresinde görülmektedir. Bunun dışında uzun süre devam eden mesane taşı hastalığının mesane tümörü açısından bir risk oluşturduğu bilinmektedir. Uzun süreli sonda kullanımları da benzer riskler doğurabilmektedir.
Mesane Tümörü Belirtileri
Mesane kanseri sıklıkla ağrısız kanama ile kendisini gösterir. İdrar kesesi içerisinde oluşan tümöral oluşumlar hangi büyüklüğe ulaştığında kanama yapar, bu kişiden kişiye değişen bir durumdur. Bazen çok küçük tümörler kanamaya neden olarak kişiyi doktora getirebilmekteyken bazen de uzun yıllar içerisinde büyüyen tümör sonrasında kanama ortaya çıkabilir. Özellikle kırk yaş üzerinde sigara içen insanlarda kanama önemli bir bulgudur. Zaman kaybetmeden doktora başvurulması gerekir. Doktor kontrollerinde yapılan idrar testlerinde mikroskobik kanama, yani kişinin gözle göremediği ancak yapılan idrar tahlillerinde kan hücrelerinin görüldüğü kanama türlerinde uyanık olunması ve üroloji uzmanına gönderilmesi önemlidir. Gözle görülen kanamaya göre mesane tümörü çıkma ihtimali daha az olsa da mikroskobik kanamalarda üroloji kontrolü yapılmalıdır. Kişide herhangi bir bulgu kanama olmadan kontrol amacıyla yapılan veya başka bir hastalık için incelenirken mesane tümörü tanısı da konulabilir. Mesane kanseri genellikle ultrason incelemelerinde tanı konulan bir durumdur. Kanama, mesane kanserinin en sık görülen bulgusu olmakla beraber bu bölgedeki ağrı, ele gelen kitle, baskı hisleri de bazen kişiyi doktora götürebilir.
Mesane Tümörü Evreleri
Mesane uru genel olarak iki ana evrede incelenebilir. Bunlar, yüzeyel mesane tümörü dediğimiz mesanenin sadece yüzeyel katmanlarını tutan mesane tümörü ve yüzeyel tabakayı geçip kas dokusuna ilerleyen yüzeyel olmayan mesane tümörü tipleridir. Mesane kanserinin bu iki evresinin en önemli farkı tedavi seçenekleridir. Yüzeyel tabakaları tutan mesane tümörlerinde endoskopik yöntemlerle yapılan tedaviler genellikle yeterli olabilmekte ve hasta takibe alınabilmekte iken, kas dokusuna ilerleyen mesane tümörlerinde mesanenin çıkartılması gereken daha ileri tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekebilir. Bu nedenle mesane tümöründe ne kadar erken tanı konulursa tedavinin hastaya zahmeti o kadar az ve başarı şansı o kadar yüksek olacaktır.
Mesane Tümörü Nasıl Yayılır?
Mesane kanseri genellikle direkt olarak çevre dokulara yayılma eğilimindedir. Yüzeyel mukoza dediğimiz tabakayı tutar, tuttuktan sonra tanı konmadığı takdirde yavaş yavaş ilerleyecektir. Daha sonra kas dokusuna buradan da mesane yani idrar kesesinin içerisindeki lenf bezlerine geçecektir. Mesanenin kas dokusunun hastalık tarafından tutulması uzak organlara yayılımı açısından bir aşamadır. Bu nedenle kas dokusu tutulduktan sonra hastalığın ilerlediği düşünülür. Mesane uru bölgesel olarakta erkeklerde prostat, meni bezleri, kadınlarda rahim, vajina ve her iki cinsiyette de kalın bağırsak ve diğer bağırsaklara yayılma ihtimali olabilen bir hastalıktır. Hastalığın idrar kesesi çevresindeki lenf bezlerini tutması daha ciddi bir tedavi gerektiğini gösterir. Bunun dışında hastalığın evreleri açısından bakıldığında dört temel evreye ayrılarak incelenir. Hastalık sadece mesanenin yüzeyel tabakalarını tutuyorsa birinci evre, mesanenin kas tabakasını tutuyorsa ikinci evre, mesane dışına yayılım yapıyorsa üçüncü evre, mesane dışında bir organa yayılım yapıyorsa o zamanda dördüncü evre olarak değerlendirilebilir.
Mesane Tümörüne Nasıl Tanı Konulur?
Genellikle idrar şikayetleriyle gelen hastaya yapılan incelemelerde idrarda kan hücrelerinin görülmesi mesanenin incelenmesi açısından bir nedendir. Mesane en basit olarak ultrasonografi ile incelenerek tanı konulur. Bunun dışında sitoloji dediğimiz hücrelerin incelenmesi şeklinde de tanı konulabilir. Alınan idrar örneği içerisine dökülen tümörler incelenir, bu işleme sitoloji denir ancak sitolojik incelemenin normal olması kişide mesane tümörü olmadığını göstermez. Bunun dışında BTA, NMP,BLCA gibi bazı tümör belirleyicilerine de idrar incelemelerinde bakılarak tümör açısından araştırma yapılabilir ancak bu testlerin hiç birisinin duyarlılığı %100 değildir. Yani tümör olmasına rağmen tümör yokmuş gibi sonuç verebilir.
Mesane Tümörü Nedenleri
Mesane tümörleri yaygınlığı nedeniyle bir halk sağlığı problemi olarak değerlendirilmektedir. Dünya genelinde tüm tümörler içerisinde dokuzuncu sırada ve bunlara bağlı hayat kayıpları açısından on üçüncü sırada yer almaktadır. Türkiye dünyada bu hastalığın sık görüldüğü ülkeler içerisindedir.
Mesane tümörleri erkeklerde kadınlara göre yaklaşık üç dört kat fazla görülmektedir. Bunun en önemli nedeninin bu hastalığın en önemli risk faktörlerinden biri olan sigara kullanımının erkeklerde daha yaygın olmasına bağlanmaktadır. Kadınlarda bu hastalığa karşı hormonal faktörlerin koruyucu bir rol oynadığı daha önceleri düşünülse de son yapılan çalışmalar buna dair kanıtlar göstermemektedir.
Bu hastalık genellikle gelişmiş ülkelerde daha sık görülmekteyken, geri kalmış ülkelerde daha düşük oranlarda izlenir. Bu farklılıkların genetik ve çevresel faktörlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Genellikle her bölgede görülen mesane tümörleri birbirine benzer özellikler göstermekteyken, Mısır gibi bazı Afrika ülkelerinde parazitlere bağlı olarak ortaya çıkan mesane tümörleri daha farklı ve tehlikeli tipler göstermektedir. Orta ve ileri yaşta, görülme ihtimali artan bu hastalık ileri yaşlarda daha sık rastlanan bir durumdur. Tanı konulan mesane tümörlerin %90’ı 60 yaş üzerindedir.
Mesane tümörlerinin gelişiminde çevresel faktörler, mesleki özellikler, beslenme alışkanlıkları ve genetik önemlidir. En önemli risk faktörlerinden birisinin sigara olduğu bilinmektedir. Erkeklerde görülen mesane tümörlerinin %50’si, kadınlarda görülen mesane tümörlerinin yaklaşık %25 kadarı sigaradan kaynaklanmaktadır. Tüm mesane tümörlerinin %20 kadarı ise mesleki kanserojenlere maruz kalmalara bağlı olarak oluştuğu düşünülmektedir.
Sigara
Sigara içimi ve mesane tümörü arasındaki ilişki çok uzun zamandır bilinmektedir. Üriner sistemde tümör gelişimi için tütün kullanımı çok önemli bir risktir. Sigara dumanında yaklaşık altmışın üzerinde kanserojen bulunmaktadır. Bunlardan çoğu diğer tümörlere neden olabildiği gibi bu hastalık içinde ciddi bir risk faktörü olduğu kesindir.
Sigara içenlerde mesane tümörü riski içmeyenlere göre yaklaşık dört kat daha fazladır. Sigara içiciliğinin süresi ve ne kadar içildiği riski etkiler. Kullanım süresi arttıkça bu hastalığın gelişme ihtimali de yükselir. Ne kadar erken yaşta bu kötü alışkanlığa başlanırsa ilerleyen yıllarda mesane tümörüyle karşılaşma riski o kadar artacaktır.
Sigaranın mesane tümörü üzerine etkisi her iki cinsiyette de aynıdır. Sigara bırakıldıktan sonra mesane tümörü riski giderek azalır. Bırakıldıktan dört yıl sonra yaklaşık %30, 25 yıl sonra ise mesane tümörü ihtimali %60 azalmış olacaktır. Ancak hiçbir zaman sigara içmeyenlerin risk seviyesine inmez. Sigara içenlerin bu alışkanlığı tamamen bırakması halinde tüm mesane tümörlerinin erkelerde %42, kadınlarda %15 civarında azalacağı düşünülmektedir.
Sigara dumanına maruz kalmak yani pasif içicilikte mesane tümörü riskini arttırır, ancak bu hiçbir zaman sigara içmek kadar etkili değildir. Kullanılan tütün tipinin mesane tümörü riskini de değiştireceği gösterilmiştir. Siyah tütün kullanımının, sarı tütün kullanımına göre daha riskli olduğu gösterilmiştir. Puro ve pipo kullanımı da mesane tümörü gelişimi açısından risklidir ancak bunların sigara ile karşılaştırılması çok zordur. Çünkü bunları kullananlar genellikle sigara da kullanmaktadır.
Sigara kullanımı bazı durumlarda akciğer kanseri oluşumunu daha çok tetiklerken bazı coğrafi bölgelerde ise mesane tümörü oluşumunu daha çok etkilemektedir. Sigara kullananlarda bazı vitaminlerin, antioksidanların mesane tümörü riskini azalttığına dair çalışmalar vardır. Ancak hiçbir destek madde sigara kullanımının mesane tümörüne neden olmasını ciddi oranda azaltmaz. Sigara kullanımı mesane tümörü açısından çok tehlikeli ve büyük bir risk faktörüdür.
Mesleki Risk Faktörleri
Kanserojen kimyasallara meslek nedeniyle maruz kalmakta mesane tümörü riskini arttırır. Özellikle boya sanayisinde çalışanların mesane tümörü açısından risk altında olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Mesleğe bağlı kanserojenlerden en fazla etkilenen organlar deri, akciğer ve mesanedir. Çünkü çalışırken bu zararlı maddeler vücuda genellikle deri ve akciğer yoluyla girer. Mesleğe bağlı mesane tümörü oluşumunda yaklaşık 15-20 yıllık bir hazırlık sürecinden sonra tümörün oluştuğu görülmektedir. Tüm mesane tümörlerinin yaklaşık %20-25 kadarı kimyasal maddelere maruz kalmakla ilişkilidir.
Boya ve lastik sanayisinde kullanılan kanserojenler en fazla suçlananlardır. Kimya sanayi, plastik, petrol, demir, alüminyum ve boya sanayinde çalışanlarda maruz kalınan kimyasal maddeler nedeniyle risk olduğu bilinmektedir. Özellikle uzun zamanı araba kullanarak geçen ve mesleği şoförlük olan insanlar arasında yapılan çalışmalarda muhtemel egzoz dumanına maruziyetten dolayı hafif bir risk artışı olduğu gösterilmiştir.
Beslenme İle İlgili Faktörler
Tüketilen birçok besin sindirildikten sonra bazı son ürünleri idrar yoluna atılır. Uzun süre mesanede kalan bazı beslenme ürünlerinin bu hastalığa neden olduğu düşünülmektedir. Özellikle sebze ve meyveden zengin diyetin birçok hastalıkta olduğu gibi mesane tümöründen koruyucu etkisi olduğu uzun zamandır bilinmektedir.
Akdeniz tipi beslenmenin genel kanser oluşumu riskini azalttığı gibi mesane tümörü açısından da iyi bir beslenme şekli olduğu bilinmektedir. Besinler dışında bazı vitaminlerinde mesaneyi koruyucu özellikleri olduğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Çinko, Selenyum, A C ve D vitaminlerinin mesane açısından koruyucu özellikleri olduğu gösterilmiştir. Bunun yanında yüksek tuzlu beslenme, köz kullanılarak pişirilen et, yağ miktarı yüksek beslenme, salamura sebzeler, yüksek soya ve baharat oranlarının mesane tümörü oluşumu açısından riskli olduğu da bilinmektedir.
Bir dönem mesane tümörünün çay ve kahve ile ilişkilendirilmesi sonucu yazılar yazılmıştır. Ancak yoğun çay ve kahve tüketenlerin beraberinde sigara kullanımının da yüksek olması bu konuda çalışma yapılmasını zorlaştırmaktadır. Yapay tatlandırıcılar aşırı yüksek dozda kullanıldığında mesane tümörü oluşumuyla ilgili risk taşıdığı düşünülmüş, ancak günümüzde bununla ilgili yeterli veri olmadığı düşünülmektedir. Özellikle obezitenin mesane tümörü riskini arttırdığına dair çalışmalar mevcuttur. Sonuç olarak beslenmenin doğru bir şekilde planlanmasının mesane tümöründen korunma anlamında önemli olduğu bilinmelidir.
Su ve Sıvı Tüketimi
Sıvı alımının artması, idrardaki riskli maddelerin mesanede kalma süresini azaltarak hızla atılımını sağladığı kesindir. İçme suyunun içerdiği ağır metaller nedeniyle bazı bölgelerde mesane tümörü riskini arttırdığına dair çalışmalar vardır. Özellikle içme suyundaki arsenik oranı bu hastalık açısından suçlanmaktadır.
Alkol Kullanımı
Alkol kullanımı genellikle yemek borusu, karaciğer, soluk borusu ve meme tümörü, meme kanseri riskini arttırdığına dair ciddi çalışmalar vardır. Çok fazla çalışma olmasına rağmen mesane tümörü açısından net bir bağlantı kurulamamıştır. Ancak yapılan çalışmalar yoğun alkol kullanımın mesane tümörü oluşumunu hafif arttırdığını göstermektedir.
İlaç Kullanımı
Bazı ağrı kesicilerin yüksek dozda kullanılmasının mesane tümörü ve böbrek tümörüne neden olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu konuda suçlanan ağrı kesiciler “fenasetin” denilen ağrı kesici grubudur. Ancak son yapılan çalışmalar bununla ilgili net veriler ortaya koymamıştır. Yine de ağrı kesici kullanımın doz ve süre olarak yüksek oranlarda olmaması böbrek sağlığı ve mesane tümörü açısından önemlidir.
Bazı şeker hastalığı ilaçlarının da neden olduğu söylense de yapılan çalışmalar bunu doğrulamamıştır. Özellikle diğer hastalıkların kemoterapilerinde kullanılan “Siklofosfamid” denilen ilaçların vücuttaki yıkım ürünlerinin mesane açısından zararlı olduğu gösterilmiş, bunu azaltmak için yanında “Mesna” denilen bir madde üretilmeye başlanmıştır.
Enfeksiyonlar
Özellikle idrar yolu enfeksiyonları, idrar yollarında taş bulunması ve sürekli katater ve sonda takılması durumlarında mesane tümörleri oluşum ihtimali artar. Bahsedilen enfeksiyonlar normal idrar yolu enfeksiyonlarından ziyade uzun süren ve ciddi enfeksiyonlardır. Amerika’da yapılan çalışmalar sık geçirilen enfeksiyonların, hiç enfeksiyon geçirmeyenlere göre riski arttırdığı göstermektedir.
Dünyada bazı bölgelerde yoğun görülen ancak bizim ülkemizde çok rastlanmayan bir parazit enfeksiyonu olan “Şistozoma” mesane tümörüyle yakın ilişkilidir ve oluşturduğu mesane tümörü tipi oldukça tehlikeli bir türdür. HPV enfeksiyonlarının mesane tümörüyle ilişkisi olabileceği yönünde yapılan çalışmalar ve yazılar henüz net sonuçlar vermemektedir. Bu nedenle HPV bugün için mesane tümörüyle ilgili ilişkisi net saptanan bir enfeksiyon değildir.
Radyasyon
Radyasyonun kanserler üzerine etkisi özellikle II. Dünya Savaşı’nda atılan atom bombasının etkilerinden sonra ortaya çıkmıştır. Bu dönemde radyasyona maruz kalan erkeklerde ve kadınlarda mesane tümörü oranının yaklaşık 1,5 kat arttığı gösterilmiştir. Günümüzde rahim ağzı ve yumurtalık kanseri nedeniyle kadınlarda, prostat kanseri nedeniyle erkeklerde verilen radyoterapi sonrasında mesane tümörü riskinin arttığı belirtilmektedir.
Genetik
Mesane tümörü tespit edilen hastaların birinci derece yakınlarında mesane tümörü gelişim ihtimali iki kat daha fazladır. Risk faktörlerine maruziyetle beraber bu belirgin olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle mesane tümörü bulunan ailelerin yakından takip edilmesi önemlidir.
Mesane tümörleri genetik, metabolik ve çevresel faktörlerden yüksek oranda etkilenen hastalıklardır. Çoğu hastalığa göre mesane tümörlerinden korunmak daha kolaydır. Sadece sigara kullanımının bırakılması bile bu hastalık için sizi ciddi oranda koruyacaktır. Değiştiremeyeceğimiz genetik özelliklerin dışında yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması, Akdeniz tarzı beslenme ve mesleki maruziyetler varsa çalışılırken bunlara göre korunma önlemlerinin alınması ciddi sonuçlara neden olabilecek bu hastalıktan sizleri koruyabilecektir.
Mesane tümörü ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Mesane tümör tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.
Mesane Tümörü Ameliyatı
Yapılan incelemeler ile beraber mesane tümörü tanısı konulduktan sonra ilk yapılması gereken işlem sistoskopi dediğimiz mesanenin endoskopik olarak incelenmesi yöntemidir. Mesane tümörü düşünüldüğünde kesin tanı konulamıyor bile olsa sistoskopi ile mesanenin değerlendirilmesi önemlidir çünkü kişinin idrara sıkışık olup olmaması, idrar kesesinin özelliği gibi değişkenler bazen idrar kesesi içerisinde tümör olsa bile ultrason ile görülmemesine neden olabilir. Kuvvetli mesane tümörü şüphesi durumunda sistoskopi incelemesinin yapılması önerilir.
Mesane Tümörü TUR Tedavisi
Mesane kanserinde tanı konulduktan sonra yapılması gereken ilk yaklaşım bu tümörün endoskopik olarak alınmasıdır. İki amaçla yapılan bu tedavi bazen sistoskopi sonrası aynı seansta yapılabileceği gibi bazen de sistoskopi ile tanı konulduktan sonra gerekli radyolojik işlemlerin yapılıp sonrasına da ertelenebilir. TUR tedavisi ile tümörden sadece patolojik inceleme için örnek alınabileceği gibi genellikle tümörün tümü endoskopik olarak temizlenir. Tam olarak bir seansta temizlenemeyen tümörler bazen ikinci bir TUR ameliyatına gerek duyabilir. Büyük bir tümör için TUR ameliyatı yapıldığında tümörün tam temizlenememesi veya tümör tabanının tekrar temizlenmesi gibi nedenlerle 4-6 hafta içerisinde ikinci bir TUR yapılması da gerekebilir.
Mesane İçi İlaç Tedavileri
Tümör öncelikle endoskopik olarak temizlendikten sonra tümörün yaygınlığına, büyüklüğüne ve patolojik evresine göre idrar kesesinin içerisine bazı ilaçlar verilerek mesane kanserinin tekrarlama ihtimalinin azaltılması veya hastalığın ilerlemesinin engellenmesi amacıyla idrar kesesinin içerisine ilaç tedavileri uygulanabilir. Bu konuda uygulanan çeşitli tedaviler olmakla beraber en sık uygulananlar BCG, mitomisin C, Epirubisin gibi ilaçlardır.
Aslında verem aşısı olarak bilinen BCG uzun yıllardır mesane tümörü tedavisinde mesane içi ajan olarak kullanılmaktadır. BCG’nin mesane tümöründe kullanılma nedeni tümörün tekrarlama ihtimalini azaltmak, kalan tümörleri temizlemek ve karsinoma insitü denilen mesanenin mukozası içindeki tümörleri tedavi etmektir. Tümörün ilerleme ihtimalinin azaltılması da BCG tedavisinin amaçları içerisindedir.
Sistektomi
İdrar kesesinin kas tabakasına hastalığın yayılması ile beraber idrar kesesinin tamamen alınması gerekebilir. Bu durumda erkeklerde ve kadınlarda yapılan ameliyat şekilleri birbirinden farklı olmakla beraber idrar kesesinin alınması sistektomi olarak adlandırılır. Erkeklerde sistektomi sırasında idrar kesesi, prostat, meni bezleri ve idrar kesesinin çevre yağ dokuları çıkartılır. Kadınlarda ise rahim, yumurtalık, vajenin ön duvarı, idrar kesesi ve çevre yağ dokuları alınır. Mesane etrafındaki lenf bezleri de bu ameliyat sırasında temizlenir.
Mesane tümörünün evrelerine göre idrar kesesinin belli bir kısmının çıkartılması, kemoterapi, radyoterapi seçenekleri de mevcuttur.
Sıkça Sorulan Sorular
Mesane tümörü ağrı yapar mı?
Mesane tümörü her zaman ağrıya neden olmamakla beraber idrar yaparken rahatsızlık hissi ve hastalığın evresine göre bu bölgelerde ağrılara neden olabilir. Ancak hastalığın erken dönemlerinde tek başına ağrı yapması nadir gördüğümüz bir durumdur. Belli bir aşama sonrasında mesane tümörü bu bölgede rahatsızlık ve ağrıya neden olabilir.
Mesane tümörü sonrası kanama olur mu?
Mesane tümör hem tanı aşamasında hem de tedavi sonrasında kanamaya neden olabilir. Ağrısız kanamalar mesane tümörünün en sık görülen belirtilerinden olmakla beraber, endoskopik mesane tümörü ameliyatlarından sonra ameliyata bağlı kanamalar görülebilir. Bu kanamanın miktarı, şiddeti yapılan cerrahiye ve tümörün büyüklüğüne göre değişir.
Mesane tümörü sonrası iyileşme süreci ne kadar sürer?
Mesane tümörü tanısı konulduktan sonra yapılacak endoskopik tedaviler ile tümörün büyüklüğüne ve evresine bağlı olarak iyileşme süreci değişir. Küçük tümörlerde endoskopik tedavi sonrası sonra iyileşme, günler içerisinde olabilirken, sistektomi dediğimiz büyük cerrahiler sonrasında iyileşme süreci haftalar ile beklenebilir. Sonuç olarak mesane tümörlerinde iyileşme süreci hastaya, hastalığa ve yapılan cerrahi yöntemlere göre farklılıklar gösterir.
Mesane tümörü ameliyatı kaç saat sürer?
Mesane tümörü tanısı konulduktan sonra yapılacak endoskopik ameliyatlar tümörün boyutuna göre değişmekle beraber çok uzun süreler almaz. Küçük tümörlerde dakikalarla belirtilebilecek süreler daha büyük tümörlerde saatlerle söylenebilir. Sistektomi dediğimiz büyük mesane tümörü ameliyatları ise yapılacak cerrahinin şekline ve genişliğine bağlı olarak birkaç saatten 7-8 saatlere kadar süren cerrahi sürelerinden bahsedilebilir. Ancak ameliyatın süresi hastaya bağlı faktörlere ve tümör evresine göre farklılıklar gösterecektir.
Mesane tümörü ameliyatı sonrası cinsel ilişkiye girilir mi?
Yapılacak ameliyat türüne göre değişmekle beraber mesane tümörü ameliyatlarından sonra belli bir süre ilişkiye girilmesi önerilmez. Endoskopik mesane tümörü ameliyatlarında yani TUR dediğimiz cerrahiler sonrasında ameliyat süresi ve tümörün büyüklüğüne bağlı olarak bir süre hastaya cinsel ilişkiye girmemesi için öneride bulunulur. Radikal sistektomi ameliyatlarından sonra ise bu süre daha uzundur ve ameliyatın yapıldığı bölge itibariyle sistektomi ameliyatlarında yani mesanenin çıkarılma ameliyatlarından sonra hastanın ereksiyon kapasitesinde de değişiklikler olabilir.
Mesane tümörü kaç cm olur?
Mesane kanseri tanı konulduğu döneme göre büyüklüğü değişen bir hastalıktır. Bazen milimetreler ile ifade edilen küçük tümörlerle karşılaşılır bazen de tüm mesaneyi dolduran büyük tümörleri ile karşı karşıya kalınabilir. Ne kadar erken tanı konulursa tümörün o kadar küçük olması beklenir.
Mesane tümörü öldürür mü?
Çoğu tümöral hastalıkta olduğu gibi mesane tümöründe de tanı konulma aşaması çok önemlidir. Genellikle erken tanı konulduğunda hastanın günlük yaşantısını ve konforunu etkilemeyen basit yöntemlerle tedavi edilen bu hastalık ilerleyen dönemlerde hastanın daha uzun cerrahi müdahalelere ve ilaç tedavilerine ihtiyaç duyabileceği dönemleri gerektirebilir. Mesane tümörü tedavisi doktor ve hasta uyumu ile beraber yüz güldürücü sonuçların alındığı bir tedavidir.
Mesane tümörü alınmazsa ne olur?
Mesane tümörü tanı konulduktan sonra tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Takip edilmesi önerilmez çünkü tümör idrar kesesinin içerisine bırakıldığında büyümeye ve ilerlemeye devam edebilir. Tanı konulduğunda çok daha kısa ve yüz güldürücü şekilde tedavi edilebilecekken kendi haline bırakıldığında tedavi süreci zorlu bir hal alabilir bu nedenle mesane tümöründe tanı konulduktan sonraki tedavi sürecinin planlanması önerilir.
Mesane kanseri cinsel yolla bulaşır mı?
Mesane tümörünün cinsel yolla karşılıklı geçişi gösterilmiş bir durum değildir. Büyük mesane tümörlerinde ilişki sonrası kanama bu hastalık açısından uyarıcı olabilir.
Mesane kanseri geçer mi?
Mesane kanserinin tanı konulduktan sonra en çok merak edilen noktası tedavi edilip edilemeyeceğidir. Uygun tedavi yöntemleri ile beraber mesane tümörlerinde tedavi şansı yüz güldürücüdür.
Mesane tümörü ultrasonda görülür mü?
Mesane tümörü en sık ultrasonla tanı konulan bir durumdur. Bu nedenle evet mesane tümörü ultrasonda görülür ancak tümörün boyutu bunu etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Hastanın anatomik özellikleri, işlem sırasında idrara sıkışık olup olmaması, mesanesinde başka durumlara bağlı değişikliklerin bulunması tanıyı güçleştirebilir. Ancak ultrason mesane tümörü tanısındaki en önemli radyolojik incelemelerden biridir.
Mesane tümörü hangi organlara sıçrar?
Mesane tümörü genellikle çevre organlara yayılım gösterir. Tanı konulmadığında veya ihmal edildiği durumlarda erkeklerde prostat ve meni bezlerine, kadınlarda rahim, vajen gibi çevre dokulara ilerleme riski maalesef vardır. Tanı konulmayan ve tedavi edilmeyen durumlarda ise lenf damarlarıyla lenf bezlerine ve kan yoluyla da vücuttaki diğer organlara yayılım yapma ihtimali maalesef vardır.
Mesane tümörü iyi huylu olabilir mi?
Mesanede tanı konulan tümörler genellikle kötü huylu olarak kabul edilir. Bunun sonucunu ancak alınan doku ile yapılan patolojik inceleme gösterir. Genellikle mesane tümöründe iyi huylu veya kötü huylu olmaktan çok tümörün henüz başlangıç aşamasında olması yani yüzeyel mesane katmanlarını tutması hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar alınabileceğini gösterir.
Mesane kanseri mide bulantısı yapar mı?
Mesane tümörü konusunda değişik şikayetlerle gelen hastalar olmakla beraber en sık gördüğümüz şikayet idrarda kanamadır. Mide bulantısı direkt olarak mesane tümörünü düşündürmez ancak mesane kanseri beraberinde başka problemlerle beraber bir çok şikayet yapabilir. Mide bulantısı ile gelen bir hasta da yapılacak kontrol muayenelerinde mesane tümörünün çıkma ihtimali gözden uzak tutulmamalıdır.
Mesane tümörü tekrarlar mı?
Mesane tümörünün tedavisinde en önemli sıkıntılardan bir tanesi tekrarlayabilme ihtimalidir. Mesane tümörü yüksek tekrarlama oranları olan bir hastalıktır bu nedenle tanı konulduktan sonra iki yıla kadar 3 ayda bir endoskopik muayenesi yapılır çünkü tekrarladığında ne kadar erken tanı konulursa tedavi o kadar kolay ve yüz güldürücüdür.
6 Yorum. Yeni Yorum
Merhaba Ben 9haftalik hamileyim ve Gecen Kontrolle gittgimde doktorun mesanede 1.3 büyüklügünde kitle Gördügünü Söyledi ve Bende Merak ettim kötümü Sizce yoksa hamileyken risklimi almanyada yasiyorum 2hafta sonra randevum var ve bundan önceki cocugumu sezeryandi ordan bi parca degilse mesanede kitle var ve büyüklügünüde Söyledi birsonraki ultrasonda Gene bakacagini ve tedavi yapilmasi gerekip gerekmedigini söylicekmis Siz ne düsünüyorsunuz bu konu hakkinda tesekkür ederim..
Mesanede ultrasonda kitle gözükmesi mutlaka değerlendirilmesi gereken bir konudur. İlk önce ultrasonografi ile sonra da gerekirse endoskopik incelemeyle değerlendirilmesi gerekebilir. Üroloji kontrolü için çokta beklememenizi öneririm. Geçmiş olsun.
Yeliz kaya
Merhabalar 35 yaşında 2 çocuk annesiyim ..çocukluğumdan bu yana sistit olurum ..abtibiotikler iğneler ilaçlar derken etki etmemeye başladı..geçen yıl idrar yaparken damla kan geldi ve karın kasık ağrıları sistoskopi oldum..mesanede lezyonlar olduğunu söylediler
Sonuç : vonn brunn mest ,skuamoz metaplazi
Ve intersistiyel sistit tanısı kondu ..atarak abtibiotikler ve elmiron kullanıyorum ama faydası çok olmadı..
İdrar yaparken yanma ,ağrı belimin sol kısmında çok ağrı oluyor ve sistoskopiden sonra bu şikayetler 3 4 ayda olurken şuan her ay bazen 20gunde oluyor ve her idrar tahlilinde lokosit ve yoğun eritrosit cikiyor acile gidip iğneler yapiyorlar abtibiotikler ..sistoskopi olalı 1 yıl oldu kotulesmis olabilir mi ? Mesane kanserine dönüşmüş olabilir mi ?
Anlattığınız şikayetler kronik sistit ile uyumlu gibi görünüyor. Tanısı büyük oranda konulmuş ancak tedavi anlamında ne yapıldığını bilmiyorum. Birçok tedavi seçeneği olduğu için tedavi için bir üroloji kontrolü olmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Geçmiş olsun.
Idrar kesem dolduğunda ağrım oluyor ama idrar yapmada yanma yok rahmim alindı endemiyesıs hastasıydım arada çamasırıma kan sürülüyor bazen ne yapmalıyım
44 yasindayim biobsi yapildi Mesene tümörü sonuclari pTa G1 Low grade olarak geldi tam olarak ne anlama geliyor ikinci durum tümörü almak icin 12 hafta sonraya randevu verdiler uzamanasinda sakinca olurmu?