Bu yöntem özellikle son yıllarda popülerize olmuş prostat kanserinin tanı yöntemlerinden bir tanesidir. Prostat kanseri daha öncede konuştuğumuz gibi erkekler arasında en sık görülen kanser türüdür. Tüm erkeklerin 1/6’sında yaşamlarının herhangi bir döneminde prostat kanseri tanısı konulabileceğini biliyoruz. Ayrıca bu hastalık erkekler arasında akciğer kanserinden sonra en sık ölüm nedenidir. Tüm erkeklerin % 3’ü bu hastalığa bağlı olarak hayatını kaybetmektedir. Bu herhangi bir hastalık için oldukça yüksek bir orandır.
Prostat kanseri görülme ihtimali yaşla beraber artar. Bu hastalıkla ilgili en olumsuz taraf hastalığın belirgin bir belirtisinin olmamasıdır. Yanlış bilinen bir durum prostat kanserinin sadece idrar yapma bozuklukları ile kendisini belli ettiğinin düşünülmesidir. Prostat kanseri tanı konulmak açısından rutin kontrollerin yapılmasının önemli olduğu bir hastalıktır. Kontrollerin hangi yaşta başlayacağı ile ilgili değişik öneriler olmakla beraber 40 yaşından sonra prostat açısından üroloji kontrolü önemlidir. Yapılacak ilk kontrolden sonra bu kontrollerin hangi aralıklarla yapılacağı üroloji uzmanı tarafından kararlaştırılabilir.
Önemli Başlıklar
Biyopsi Nedir?
Biyopsi, bir doku örneği alınarak bunun patolojik inceleme için gönderilme işlemidir. Herhangi bir hastalığa patolojik tanı koymanın yöntemi budur. Prostat kanserinden şüpheleniliyorsa prostattan bir parça alınır ve bu patolojik inceleme için gönderilir. Prostat biyopsileri genellikle makattan yapılan ultrason eşliğinde lokal anestezi ile özel iğneler yardımıyla yapılır. Ultrason görüntüsünde problemli olduğu düşünülen alanlardan iğne ile örnekler alınır.
Bir erkekten ne zaman biyopsi yapılacağına üroloji muayenesi sonrasında karar verilir. Ya yapılan prostat muayenesinde şüpheli bir lezyon tespit edilir ya da hastanın PSA dediğimiz kan tahlillerinde şüphe uyandıracak bir durum vardır. Bugüne kadar prostat biyopsileri biraz önce belirttiğimiz yöntemle ultrason eşliğinde prostattan belli bir noktalardan parça alınarak yapılmaktadır. Yöntemler arasındaki temel fark alınan parçaların sayısı olarak karşımıza çıkar. 6 bölgeden, 8 bölgeden, 12 veya 14 bölgeden parçalar alınabilir ancak günümüzde genellikle 12 ve 14 bölgeden alınan parçalar ile patolojik incelemeler yapılmaktadır.
Füzyon Biyopsi
Yapılacak biyopsi işleminde nerelerden örnek alınacağı ultrason görüntüsüne, üroloji uzmanının yaptığı muayenede şüpheli bulduğu bölgeler ve bunun dışında sistematik olarak prostatın belli bölgelerinden örnek alma esasına dayanır. Ancak bütün bu bahsettiğimiz kriterler prostatın içerisinde kanserli bölgelerin örnek alınmadan geçilmesine yol açabilir. Çünkü prostat dokusu içerisinden iğne sadece girdiği bölgeden patolojik inceleme yapar. Son yıllarda yapılan araştırmalar prostat içerisinde kanser olabilecek bölgelerin MR (manyetik rezonans) yöntemi ile tespit edilmesi yönünde çalışmalara sahne olmuştur.
Prostat için yapılan MR incelemeleri prostat içerisinde prostat kanseri açısından riskli olabilecek noktaları bazı teknik ölçümlerle değerlendirir ve bu değerlendirme sonucunda PRADS dediğimiz bir risk sınıflandırması çıkartır. Bu sınıflandırmaya göre PRADS 1 kanser açısından en az riskli bölge iken PRADS 5 ise prostat kanseri açısından en riskli bölgeleri tanımlar. Füzyon biyopsi MR görüntülerinin özel bir program ile biyopsinin yapılacağı özel bir ultrason cihazına yüklenmesi ile başlar. Böylece prostat biyopsisi yapacak kişi makattan yaptığı ultrason sırasında kendi görüntülerinin yanında bu riskli olan bölgeleri MR incelemesi açısından da değerlendirmiş olur. İki yöntemin birleşmesi sonucunda ortaya çıkan füzyon biyopsiler prostat kanseri tanısını koyma açısından oldukça başarılı yöntemler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Prostat füzyon biyopsi yapılan MR görüntülerinin tespit ettiği riskli bölgelerden deneyimli ellerde ultrason eşliğinde parça alma işlemidir. Böylece sadece muayene bulguları veya ultrason bulguları değil bu iki değerli bulgunun yanında hastaya yapılacak MR incelemelerinin riskli bulunduğu bölgelerde değerlendirilmiş ve biyopsi yapılmış olur. MR füzyon biyopsi prostat kanseri için günümüzde seçkin merkezlerde deneyimli ellerde başarı ihtimali oldukça yüksek bir yöntemdir. MR-TRUS füzyon radyoloji alanında prostatın incelenmesindeki en değerli yöntemler olan MR ve ultrasonografi tekniklerini birleştirerek prostat biyopsisi açısından önemli bir vizyon açmıştır.
Füzyon Biyopsi Nedir?
Füzyon biyopsi, biraz önce bahsettiğimiz gibi normal prostat biyopsilerine ek olarak prostatın MR görüntüleriyle yapılan incelemesinde riskli bulunan noktaların özel iğneler yardımıyla örneklenmesi işlemidir. Füzyon biyopsi prostat biyopsisi gereken her durumda yapılmak zorunda değildir. Bazı durumlarda tanı koymak daha kolay olduğu için standart biyopsi yöntemleriyle rahatlıkla tanı konulabilir. Füzyon biyopsiler genellikle tanı koyma açısından zorlanılan PSA değerleri düşük prostat muayenelerinde çok büyük şüpheli bölgeler bulunmayan ancak prostat kanseri şüphesinden kurtulunamayan durumlarda oldukça yaygın kullanılmaya başlanmıştır.
Füzyon Biyopsi Nasıl Yapılır?
Öncelikle deneyimli bir el bu yöntemi yapmalıdır, çünkü füzyon biyopsi için hem radyoloji bilgisi hem biyopsi becerisi gerekmektedir. Biyopsiyi yapan kişinin MR görüntülerini değerlendirebilen, ultrason incelemesinde prostatın şüpheli bölgelerini seçebilen ve bu bölgelerden biyopsi yapma yani parça alma konusunda deneyimli olan birinin olması gerekir. Değişik merkezlerde biyopsiler radyoloji uzmanları veya üroloji uzmanları tarafından yapılmaktadır.
Füzyon biyopsi bir ekip işidir ve MR incelemesinin yapılması, değerlendirilmesi ileri bir radyoloji bilgisi gerektirir. Yine bunların özel ultrasonlarla eşleştirilmesi ve biyopsinin yapılması da deneyim gerektirir. Füzyon biyopsinin hazırlık kısmı genellikle standart biyopsi ile aynıdır. Hasta uygun antibiyotik ve temizlik prosedürlerinden sonra lokal anestezi veya sedasyon anestezi altında işlem planlanarak alınır. Bu işlem lokal anestezi ile yapılabildiği gibi bazı merkezlerde sedasyon dediğimiz sakinleştirici anestezi altında da yapılabilir. Prostata dair işlemler erkek hastalarda endişe yaratabildiği için işlem öncesinde hastaya konu ile ilgili bilgi verilmesi ve yapılacak işlemin nasıl bir anestezi ile planlanması gerektiği hasta ile beraber kararlaştırılması gereken bir konudur.
Eğer sedasyon anestezi altında işlem yapılacaksa hasta belirli bir açlık süresiyle beraber işleme alınır. İşlem öncesi ve sonrası biyopsiyi yapan ekibin belirlediği protokol dahilinde gerekli antibiyotikler kullanılarak işlemin takibi yapılır. Prostat biyopsilerinden sonra bir enfeksiyon ihtimali olmasından dolayı antibiyotik kullanımı ve hastanın takibi önemlidir. Yeni protokoller ve kullanılan antibiyotiklerle beraber enfeksiyon gelişme ihtimali oldukça zayıftır. Biyopsi sonrası hastadan makattan ve idrar kanalından kanama olması belirli düzeylerde görülebilir bu mutlaka işlemi yapan ekiple paylaşılması gerekir. İşlem sonrası ateş yüksekliği ise genellikle daha kuvvetli antibiyotiklerin damardan uygulanmasını gerektiren ve hastaneye yatarak takip edilmesi gerekebilen bir durumdur. Bu nedenle biyopsi yapılan hastalar bu konuda bilgilendirilmelidir.
Füzyon Biyopsinin Avantajları
Normal prostat biyopsilerinde biyopsi alınacak noktalar üroloji uzmanının muayene bulguları, PSA dediğimiz prostat kan tahlillerinin seviyesi ve ultrasonografi görüntüleriyle karar verilir. Bu parametrelerin gözden kaçırabileceği bazı noktalar olabilir ve buralardan biyopsi alınmadığında olası kanserli bölgelere tanı konulamayabilir. Füzyon biyopsi yapılan MR incelemesi ile beraber prostatın kanserli dokular açısından incelenmesine ve şüpheli bölgelerin diğer parametrelere göre gözden kaçabilecek noktaların biyopsi ile değerlendirilmesine imkan verebilir. Normal standart biyopsilerin atlayabileceği noktalardan biyopsi almayı olağan hale getirebilir.
Füzyon Biyopsi Fiyatları
Füzyon biyopsi standart biyopsiye göre birden fazla ekibinin işin içine girdiği bir yöntemdir. Hasta üroloji uzmanı tarafından değerlendirilir, MR incelemesi ile prostat hastalıkları değerlendirilir, prostata yönelik kan tahlilleri yapılır ve makattan yapılan MR ve ultrason görüntülemeleri eşliğinde biyopsiler alınarak patolojiye gönderilir ve patolojik inceleme yapılır. Füzyon biyopsi süresi içerisinde üroloji, radyoloji, patoloji ve anestezi bölümlerinin birlikte çalıştığı bir süreç mevcuttur. Anestezi her biyopside rutin olarak uygulanmamakla beraber uygulanması hasta açısından işlemin konforunu arttıracaktır bu nedenle normal standart biyopsilere göre daha komplike ve maliyetli biyopsilerdir. Yapılan merkeze göre ve incelemelerin yapıldığı yerlere göre maliyetler değişmektedir.
Füzyon biyopsi sonucu kaç günde çıkar, sorusu sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biridir. Füzyon biyopsinin yapılana kadar geçen süre MR incelemesinin raporlanması, MR görüntülerinin ultrason cihazlarına yüklenmesi ve hastanın biyopsi öncesi hazırlığını kapsar. Biyopsi yapıldıktan sonra ise alınan örneklerin patoloji laboratuvarına gönderilmesi ile beraber patolojik inceleme süreci başlar. Patolojik incelemenin süresi tamamen patolojik inceleme yapılan laboratuvarın yoğunluğuna ve çalışma hızına bağlıdır. Bu süre 1-2 gün olabilirken yoğun laboratuvarlarda günleri hatta haftaları da bulabilir. Biyopsi sonrası patoloji sonucunu hızlı öğrenmek biyopsi yapılan hastaların en sık istediği ve anlaşılabilir bir durumdur. Bu nedenle biyopsi sonuçlarının, patolojik raporlarının erken çıkması hem hasta konforu hem de doktorun bilgilendirilmesi açısından önemlidir.
Füzyon biyopsi ne kadar sürer, standart biyopsiye göre biraz daha uzun bir hazırlık dönemi olmakla beraber artık rutin olarak uygulanan füzyon biyopsi günler içerisinde hastanın biyopsiye hazır olması şeklinde gelişmektedir. Biyopsi kararı alındıktan sonra hastanın biyopsiye engel bir durumu olup olmadığı değerlendirilir, gerekli ilaç kullanımları planlanır, hastanın kullandığı ilaçlar biyopsiye göre ayarlanır ve günler içerisinde biyopsi hazırlığı yapılır.
Prostat Ameliyatı ile İlgili Hazırladığım Yazımı Okumayı Unutmayın!
Prostat Füzyon Biyopsisinde Yenilikler
Füzyon biyopsi oldukça yeni bir yöntem sayılabilir ancak tıpta ilerlemeler her gün devam etmektedir. Bu biyopsinin kısıtlayıcı taraflarından bir tanesi çok sık olmasa da biyopsi sonrası gelişebilen enfeksiyon durumlarıdır. Füzyon biyopsiler makattan yapılan işlemler ile gerçekleştirilir. Bu nedenle nadiren de olsa biyopsi sonrası enfeksiyonlar görülebilir ve daha yoğun antibiyotik tedavileri ile beraber hastaların hastanede yatırılması gerekebilir. PERİNEAL FÜZYON PROSTAT BİYOPSİLERİ, bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda başlayan yeni biyopsi yöntemleridir. Burada yine makattan ultrason yöntemiyle bir işlem yapılır ancak biyopsi iğneleri bağırsaktan değil ciltten geçirilerek girdiği için bağırsak kaynaklı enfeksiyonların önüne geçilmiş olur. Sonuçları oldukça yüz güldürü olan bu yönteminin enfeksiyon ihtimalinin düşük olması, konforunu ve güvenliğini artırmaktadır.
4 Yorum. Yeni Yorum
Hocam, prostat ameliyatı kararı verildi. Sonra MR çekildi. Sol bölümde prads 4 lezyon görüldü. Biyopsi için mr karşılaştırmalı füzyon biyopsi olmak istiyorum. Ücretini öğrenebilir miyim.
Biyopsi gerekliliği mutlaka üroloji doktoru tarafından değerlendirilmeli eğer PRADS 4 lezyon varsa bunlar biyopsi gerektirebilir. Biyopsi üroloji muayenesi sonrasında yapılmalıdır. Füzyon biyopsi fiyatları ile ilgili 0533 129 34 43 numarasından bilgi alabilirsiniz.
Füzyon biopsi ücretini ogrenebilirmiyim
Füzyon biyopsi prostat MR sonrasında şüpheli bölgelerden ultrason eşliğinde patolojik örnek alınması için yapılan işleme verilen isimdir. Bu biyopsileri gerçekleştiriyoruz ücretlendirme bilgileri için sitemizde ki telefondan bilgi alabilirsiniz.