Cinsel aktif dönemdeki erkek ve kadınlarda görülen bu hastalıklar oldukça yaygın olduğu düşünülen hastalıklardır. Tam olarak ne kadar görüldüğüyle ilgili sağlıklı verilerinin olmamasının en önemli nedeni, insanların bu hastalıklara bağlı şikayetleri olduğunda doktora gitmekten çekinmeleridir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, idrar kanallarını tutan çok basit enfeksiyonlardan yaşamı tehdit eden ve yaşam süresini kısaltan AIDS hastalığı gibi çok farklı boyutlara kadar değişebilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü verileri cinsel yolla bulaşan hastalıkların toplum içerisinde önemli bir sağlık problemi olduğunu göstermektedir. Bu hastalığın genellikle 15-50 yaş arasındaki erkek ve kadınlarda daha sıklıkla görüldüğü bilinmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların erkeklerde kadınlara göre daha sıklıkla görüldüğünün düşünülmesinin nedeni bu enfeksiyonların bulaştığında erkeklerde genellikle şikayetlere neden olması, kadınlarda ise daha hafif şikayetler yaratmasıdır. Ancak bu enfeksiyonların sağlık açısından sonuçlarına bakıldığında; kadınlarda ağrı, kısırlık ve rahim ağzı kanserine kadar varan geniş bir yelpazede hastalık yapabilmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar kadınlarda da erkeklerde de çok ciddi boyutlara ulaşmadan maalesef kişiler doktora başvurmamaktadır.
Önemli Başlıklar
Genital Herpes (HSV Enfeksiyonları)
Herpes halk arasında dudak uçuğu olarak bilinen ve sıklıkla görülen bir enfeksiyondur ve nedeni virüslerdir. Bu enfeksiyonun iki tipi vardır. Bunlardan biri dudak uçuğuna neden olan herpes, diğeri ise genital bölgede benzer ağrılı ülserlerin çıktığı genital herpestir. Genital bölgede görülen herpes hastalığı dudakta yaptığı gibi genital bölgede de ağrılı, başlangıçta içi sıvı dolu ülserlere neden olur. Aynı zamanda iki taraflı kasık bölgesinde ağrılı bir şekilde büyüyen lenf bezleri ele gelebilmektedir.
Genital herpeslerin en önemli özelliklerinden birisi kendi haline bile bırakıldığında bir süre sonra ortadan kaybolmasıdır. Ancak belki de hastaları en fazla rahatsız eden problem bu enfeksiyonun tekrar etme özelliğidir ve bazen yılda dört beş defa tekrarlayabilir. Bu enfeksiyon kadınlarda yüksek oranda şikayet vermeden taşınabilmekte ancak erkeklerde daha ağrılı enfeksiyonlara neden olmaktadır. Hastalığın aktif döneminde, ağrılı ülserlerin ve lenf bezlerinin olduğu dönemde doktora başvurulması önemlidir. Ataklar sırasında yapılan muayenelerle yüksek oranda tanı konulacaktır. Bu hastalığın tanısı konulduktan sonra yapılacak tedavilerle beraber hastalığın nüksetme oranları azalacak ve hastalığın başında başlanılan tedavi ile beraber hem hastalık daha kısa sürecek hem de bulaştırma ihtimali azalacaktır.
Genital Siğiller (HPV Enfeksiyonları)
Son yıllarda önemli bir sağlık problemi haline gelen Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonları erken tanı konulması ve partnerlerin birlikte tedavi edilmesi önemli enfeksiyonlardır. Çok sayıda tipi olan HPV virüslerinin bazı tipleri kadınlarda rahim ağzı kanserleri başta olmak üzere birçok kanser için risk oluşturabilmektedir.
Bu enfeksiyonun bulaşmasının en önemli yolu direkt temasla olan yoldur. Genellikle herhangi bir şikayete neden olmayan bu enfeksiyonlar belli bir kuluçka süresi sonrasında genital bölgede çıkan siğillerle kendisini gösterir. Küçük bir siğil olarak başlayan lezyonlar müdahale edilmediği takdirde çok büyük, rahatsız edici lezyonlar haline gelirler. Tanı konulması açısından tecrübeli bir gözün bu siğilleri görmesi yeterlidir. Etkin tedavi edilmediği takdirde tekrarlama ihtimali yüksektir. Tanı konulduktan sonra siğillerin büyüklükleri, yerleri ve sayılarına göre nasıl bir tedavi uygulanacağına karar verilir. Büyük lezyonların cerrahi işlemlerle çıkartılması gerekebilir.
Kriyoterapi veya koter yardımıyla da bu siğiller çıkartılabilir. Lokal olarak uygulanılan bazı özel kremler de uygun siğillerin tedavisinde kullanılabilir. Hangi siğillerin müdahale edilerek alınacağına, hangi siğillere ise ilaç tedavisi verileceğine, siğilin yeri, büyüklüğü ve sayısına göre doktor tarafından karar verilir. İdrar kanalının ağız kısmına yakın olarak yerleşen genital siğillerde idrar kanalının içinin ve mesanenin endoskopik olarak değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü idrar kanalının içerisinde de olabilecek siğiller normal muayenede anlaşılmaz ve gözden kaçabilir.
HPV Aşıları
HPV aşıları bu virüsle enfekte olunmadan önce yapılması önerilen aşılardır. Kız çocuklar için 9-13 yaş arasında bu aşılama önerilirken erkeklerde de 11-12 yaş civarında aşılama yapılabilir. Hangi aşının kullanılacağına ve hangi yaşlarda yapılacağına mutlaka doktor önerisiyle karar verilmelidir. Aşılamalar özellikle kanser oluşumu için risk oluşturabilecek HPV tiplerini içerir. Ülkemizde rutin aşılama programı içerisinde bu aşılar yer almadığı için erkek ve kız çocuklarının önerilen yaşlarda, doktor kontrolü ve önerisi sonrasında bu aşılar önerilmektedir.
İdrar Kanalı İltihapları (Üretrit)
Bel Soğukluğu (Gonogoksik Üretrit)
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belki de halk arasında en çok bilineni bel soğukluğu olarak ifade edilen gonogoksik üretrittir. Üretrit idrar yapılan kanalın enfeksiyonu anlamında kullanılmaktadır. Bunlar genel olarak ikiye ayrılırlar. Birinci grupta gonore denilen ve neden olan mikrobun ismini taşıyan tipteki üretritlerdir. Bu enfeksiyonlar oldukça sık görülmekle beraber tanı konulduktan sonra tedavi süreci mümkün olan hastalıklardır. Bulaş cinsel yolla olabilmekle beraber hamile kadından doğum sırasında çocuğuna da geçebilmektedir.
Enfeksiyon genellikle erkeklerde idrar kanalının içerisinde yerleşir ve bu nedenle idrar yapmadığı dönemde idrar kanalının içerisinden bir akıntıya neden olur. Hastalığının tanısı buradan alınan örneklerin incelenmesi sonucunda konulur. Cinsel yolla bulaşabilen bu hastalığın şikayetleri genellikle ilişkiden bir gün ila 14 gün sonra başlayabilir. Tanısı bu hastalıkta görülen akıntıların laboratuarda incelenmesiyle, neden olan mikropların görülmesiyle konulur. Uygun tedaviye laboratuar incelemelerinden sonra başlanır ve genellikle doğru bir tedaviyle beraber hızlı bir düzelme süreci görülebilir. Tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon testis üzerinde bulunan epididime prostata yayılabilir.
Nongonogoksik Üretrit (Gonoreye Bağlı Olmayan Üretrit)
Bu hastalık klasik bel soğukluğundan farklı olarak gonore dediğimiz mikroorganizmanın neden olmadığı Üretrit tipidir. Buna neden olan mikroorganizmalar da özel laboratuar testleriyle beraber gösterilebilir. Üreaplasma, trikomonas, klamidya bu hastalığa en çok neden olan etkenlerdir. Genellikle bulaştıktan bir ila dört hafta içerisinde şikayetler başlar. Şikayetlerde en çok gördüğümüz sabah fark edilen idrar kanalından akıntı olmasıdır. Akıntı genellikle miktar olarak az ve şeffaftır. Akıntı olmazsa olmaz bir şikayet değildir. Bazı durumlarda hastalar idrar yaparken yanma veya idrar kanalının içerisinde karınca yürüyormuşçasına bir kaşıntıdan şikayet ederler.
Bahsedilen şikayetlerle beraber doktora başvuran hastalarda muayenede akıntı renginin görülmesi ve alınan örneklerin laboratuarda incelenmesiyle beraber tanı konulur. Genellikle bu hastalıklarda yapılan en önemli hatalardan biri hastalığın eşli olarak tedavi edilmemesidir. Böyle durumlarda bir partner tedavi olurken diğer partnerde devam eden enfeksiyon bir süre sonra her ikisini tekrar enfekte edecektir.
HIV Enfeksiyonu (AIDS)
Bir virüs enfeksiyonu olan HIV her geçen yıl dünyada artan bir enfeksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk olarak Afrika’da ortaya çıkan bu enfeksiyon zamanla tüm dünyada görülmeye başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü dünyada her yıl iki milyon yeni enfekte kişinin olduğunu ve yaklaşık bir milyon kişinin de bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini tahmin etmektedir. Hala enfeksiyonun en yaygın olarak görüldüğü yerlerin başında Afrika gelmektedir.
Bu virüs kan yoluyla, vücut sıvılarıyla, cinsel yolla bulaşabilmektedir. Enfeksiyonun en önemli özelliği kişinin bağışıklık sistemini çökertmesi ve kişinin ilerleyen dönemlerde buna bağlı hastalıklar yaşamasıdır. Zamanla ilerleyen hastalık kişinin bağışıklık sistemini tamamen yetmezlik durumuna sokup çok küçük enfeksiyonlarla bile hayatı tehdit eden durumlara neden olmaktadır. Bulaşların önemli bir kısmı cinsel yolla meydana gelmektedir.
Korunmasız ilişki sırasında hasta bir erkekten kadına bulaşma ihtimali, hasta bir kadından erkeğe bulaşma ihtimalinden çok daha fazladır. Bu enfeksiyonda kadınlar bulaş anlamında erkeklere göre çok daha riskli bir duruma sahiptir. Bunun nedeni korunmasız ilişkilerde meni içerisinde yüksek miktarda hastalığa etki eden virüsün bulunmasıdır. Diğer bir bulaş kan yoluyla olan bulaştır. Tüm bulaşlarda ikinci sıklık kan yoluyla görülmektedir.
Kan nakillerinde, damardan yapılan ilaçlarda, enfekte iğne ve şırıngaların kullanılmasıyla beraber bu hastalığın buluşma ihtimali bulunmaktadır. En az görülen bulaş tipi ise anneden bebeğe hastalık geçişleridir. Bu doğum öncesi, doğum sırasında ya da doğumdan sonra emzirmeyle olabilir. Bu hastalığın tanısı genellikle kan testleriyle beraber konulur ve her geçen gün artan ilaç tedavileriyle beraber de bu hastalığın tedavisinde ciddi bir yol alınmıştır. Bu hastalığın tedavisinden ziyade korunma çok daha önemli bir yer tutmaktadır. Korunmasız cinsel ilişkilerin hastalığa yol açmak anlamında en önemli bulaş yolu olduğu unutulmamalıdır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda sıklıkla akla gelen bunlar olmakla beraber birçok cilt hastalığının da cinsel yolla bulaşabileceği unutulmamalıdır ve bir hastalığın eğer cinsel yolla bulaştığı düşünülüp bu şekilde tanı konulursa partnerlerin beraber tedavi edilmeleri tedavide en önemli basamaktır. Yoksa kişiler sürekli birbirlerini enfekte ederek hastalığın kronik olarak devam etmesine neden olacaktır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.
6 Yorum. Yeni Yorum
Hocam saygılar korunmasız ilişki yaşadım peniste iki kabarcık var doktora gitmeye korkuyorum ne ilaç tavsiye edersiniz
Bu durumun öncelikle tanısının konulması gerekir. Kendiliğinden iyileşse bile mutlaka üroloji kontrolüyle beraber bunun ne olduğunu ve sonrasında tedavi gerekip gerekmediğini anlamamızda fayda var. Bu hem sizin hem de partnerinizin sağlığını etkileyebilecek bir durumdur. Geçmiş olsun.
Kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu AİDS belirtisi olabilir mi?
Kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu oldukça sık görülen enfeksiyonlardır. Buna bakarak AIDS tanısı konulmaz. Birçok etken bunu yapabilir. Sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonu varsa bunun nedenini araştırmak gerekir. Enfeksiyon sıklığına göre yapılan tahlillerle beraber bir üroloji muayenesi olmanızı tavsiye ederim. Geçmiş olsun.
Hocam genital Herpesin lazer başlığından bulaşma şansı var mıdır?
Hocam 5 yaşındaki oğlum son iki ayda 3. defadır epididimit oldu. ilk ikisinde idrar yolları enfeksiyonuyl beraber olmuştu. sağ testis şişiyor ve sonra götürdüğümüz doktorlar antibiyotik veriyorlar. ilkinde 16 gün ikincisinde 18 gün antibiyotik kullandık rahatlama oldu. ancak 12 gün kadar sonra tekrarladı hep. şuan olan epididimitde idrar yolu enfeksiyonu yok. acaba yeterli tedavi uygulanmadımı dahamı fazla antibiyotik kullanılması gerekiyor. randevu alıp gelsek yardımcı olabileceğiniz bir konumu diye sormak istemiştim.